Aklınızda Bulunsun
- Vücudumuz bize derimiz , saç ve tırnaklarımız yoluyla doğru beslenip beslenmediğimize dair sinyaller verir. Derimizde kuruma, döküntü, saç ve tırnaklarımızda kırılmalar, incelmeler ve cansızlık varsa mutlaka beslenme planımızı gözden geçirmeli ve bir beslenme uzmanından yardım almalıyız.
- Kilo probleminiz var ise meyvenin suyunu içmek yerine kendisini tüketmelisiniz. Bu sayede hem aldığınız kalori azalacak, hem de tükettiğiniz lif miktarı artacaktır. (Örneğin; 1 bardak portakal suyu elde etmek için 2-3 adet portakal sıkmanız gerekmektedir, atılan kısımlar ise meyvenin lif içeren bölümleridir.)
- Vücudunuzda ödem olup olmadığını anlamak için; ayak bileğinize, baş parmağınız yardımı ile bastırın ve 15 saniye kadar tutun. Parmağınızı çektiğinizde oluşan beyazlık, 10 saniyeden daha fazla kalıyor ise; vücudunuzda ödem olduğunu anlayabilirsiniz. Taze ananasta bulunan “Bromelain enzimi”, vücutta tutulan fazla suyun(ödem) atılmasına yardımcı olmaktadır. Ödem sorunu yaşayan kişiler günde 4-5 dilim ananas tüketebilirler.
- Demir eksikliğine bağlı kansızlık problemlerinde tüketilebilecek en iyi besinler; kırmızı et, tavuk/hindinin karaciğer kısmı, yumurta, deniz ürünleri, yağlı tohumlar, kurubaklagiller, kara üzüm/dut ve ıspanaktır. Kalsiyum, demirin emilimini azaltacağından dolayı beraberinde kalsiyum içeriği yüksek olan süt ve süt ürünleri tüketilmemelidir. Bunun yerine demir emilimini arttırıcı özelliğe sahip C vitamini içeren limon, maydanoz, kivi gibi besinlerle beraber tüketilmelidir.
- Vücudun, her 1 yağ molekülünü parçalamak için 3 adet su molekülüne ihtiyacı vardır. Bu nedenle yeterince su içmeden vücudunuzdaki fazla yağlardan kurtulmanız mümkün değildir. Kişinin günlük tüketmesi gereken su miktarının bireyin kilosuna, fiziksel aktivitesine, terleme oranına ve mevsime bağlı olmasıyla beraber, 2-4 litre arasındadır.
- Çiğ sebzeler, kalori içeriği en düşük ve lif içeriği en yüksek besinlerdir. Dolayısı ile az kalori ile uzun süre tokluk sağlarlar ve sindirime yardımcı olurlar. Bu nedenle kilo verme süreçlerinde her öğünde salata tüketilmesi önerilmektedir.
- Antioksidanlar, dokularımızı vücuttaki tepkimeler sonucu oluşan zararlı maddelerden koruyarak hasar oluşturmalarını engeller. Bu sayede yaşlanmayı yavaşlatır, kanser başta olmak üzere damar tıkanıklığı, artrit, diyabet gibi önemli hastalıklardan korur. Antioksidan içeriği zengin besinler; yabanmersini, karadut, böğürtlen, çilek, domates, kara üzüm, nar, keten tohumu, sarımsak, ıspanak, çaydır.
- Ara öğün yapmak, kan şekerinizin ani ve çok fazla düşmesini engeller, yani kan şekeri seviyenizi düzenlemeye yardımcı olur. Bu sayede vücudunuzdaki yağ depolanmasının azalmasını, metabolizmanızın da hızlanmasını destekler. 3 ana ve 3 ara olmak üzere günde 6 öğün beslenilmesi önerilmektedir.
- Uyanır uyanmaz limon suyu içmek, yağ yakmayı sağlamaz. Aksine limonun içerisindeki yüksek asit oranı nedeniyle mideniz zarar görebilir ve yine içerisindeki meyve şekeri(früktoz) da kilo verme sürecinizi olumsuz etkileyebilir. Doğru olan uyanır uyanmaz oda sıcaklığında su içmektir.
- Meyveler içerdikleri meyve şekeri(früktoz) nedeniyle şeker oranı yüksek besinlerdir. Porsiyon kontrolüne dikkat edilmediği takdirde kilo artışına neden olabilir. 1 porsiyon meyve, yaklaşık olarak 1 avuç içinize sığacak kadar meyvedir. Günde 3-4 porsiyonu aşmayacak kadar meyve tüketimi kilo kontrolü açısından uygun olacaktır.
